Memleket gezileri kapsamında Van'da bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gürpınar ilçesindeki halk buluşmasında halkın sıkıntıları dinleyerek sorulan soruları yanıtladı.
Devamı 2 gün önce
Van'daki temaslarının 3'üncü gününde Gürpınar ilçesine bağlı Güzelsu (Hoşab) Mahallesinde halkla bir araya gelen Yapıcıoğlu, katılımcılara hitap ederek bir konuşma gerçekleştirdi. Memleket gezilerinde karşılaştıkları temel sorunun geçim sorunu olduğunu dile getiren Yapıcıoğlu, bu sorunu aşmanın yollarından birinin de temel ihtiyaçlardan vergi alınmaması olduğuna dikkat çekti. Yapıcıoğlu, "Memleketi dolaşıyoruz. 2-3 gündür de Van'dayız. Van'daki temaslarımız devam ediyor. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, biz bir partiyiz ama particilik yapmıyoruz. Bu memleketin insanı bizimdir, bizim kardeşimizdir. Siyasi görüşü farklı da olsa inşallah biz bu kardeşliği korumak ve bu kardeşlik üzerine bina tesis etmek ve bu minvalde elimizden bir şey gelirse sıkıntılarına, dertlerine bir çare arama konusunda bir gayret sarf edeceğiz." dedi. video "Biz hükümet değiliz ama sorunlarınızın çözümü için talepte bulunacağız" Memleketin genelinde geçim sıkıntısına ilişkin bir sorunun olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, "Şu son dönemlerde memleketin hemen her tarafında vatandaşını büyük çoğunluğunun gündeminde geçim sıkıntısı vardır. Bizim bölgemizde de bu sene mayıs ayına kadar kuraklık vardı, mayıs ayından sonra bazı yerler iyi yağış aldı, bazı yerleri sel götürdü, ama Van bölgesinde gezdiğimiz yerlerde buraların yeterince yağış almadığını, ziraatla uğraşan insanların durumlarının iyi olmadığını, yeterince verim almadıklarını biliyoruz. Hayvancılıkla ilgili sıkıntılar da var, bunları da biliyoruz. Genel anlamda yem fiyatlarının, mazotun, gübrenin, ilacın, tohumun hepsinin fiyatlarının artması çiftçiye bir sıkıntı oluşturduğunu dinledik. Biz hükümet değiliz, hükümetin ortağı da değiliz, ancak sizin adınıza yetkililere gidip onlardan o işin çözümü için talepte bulunacağız." diye konuştu. "İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti durdurma kılıfı altında aileyi hedef alan bir sözleşmedir" HÜDA PAR olarak bir ifsat projesi olan İstanbul Sözleşmesi'nin iptali için çok ciddi çaba sergilediklerini ifade eden Yapıcıoğlu, her ne kadar İstanbul Sözleşmesinden imzalar çekilmiş olsa bile bunun yeterli olmayacağını, bununla ilgili kanunların da kaldırılması gerektiğini söyledi. Yapıcıoğlu, "Aile politikalarıyla ilgili şu İstanbul Sözleşmesinin iptali için çok ciddi çabalarımız oldu. İstanbul Sözleşmesinden imzalar çekildi ancak birileri 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır', 'Kadına karşı şiddet durdurulmalıdır', 'İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalkarsa her gün sokakta kadınlar öldürülecek' diyor. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti durdurmayı sadece bir kılıf, sadece bir perde olarak kullanıyor. Onu arkasında ahlaksızlığı yayma, boşanmaları artırma, evlilikleri yıkma hatta sapıklıkları meşru hale getirmek için yapılmış bir sözleşmedir. Onun temelinde bu var, onun iptal edilmesi yetmez, onun uzantısı olan kanunların da kaldırılması lazım. Eğer gerçekten aile çökerse, memleketteki dulların sayısı artarsa bu bir felakete doğru gidiş olur. 'Bu mesele önemlidir, bu meselenin çözülmesi gerekir.' diyenlere 'Gelin HÜDA PAR'ı destekleyin, biz bu meseleyi gündem edelim ki bu meselenin çözümü için çaba sarf edelim.' diyoruz." ifadelerini kullandı. "Asgari ücretliden verginin alınmaması yetmez, tüm ihtiyaç maddeleri de vergiden arındırılmalıdır" 10 yıldır asgari ücretliden vergi alınmaması konusunda ısrarla hükümete çağrıda bulunduklarına vurgu yapan Yapıcıoğlu, hükümetin ancak bu yılın başında asgari ücretliden vergi alınmamasına karar verdiğini hatırlattı. Yapıcıoğlu, "Asgari ücretliden vergi alınmaması yetmiyor. Şimdi asgari ücretlinin maaşından vergi kesilmiyor belki ama asgari ücretli yine vergi veriyor, nasıl vergi veriyor? Su alıyorsun vergi veriyorsun, ekmek alıyorsun vergi veriyorsun, domates alıyorsun vergi veriyorsun, mazot alıyorsun vergi veriyorsun, telefonla konuşuyorsun vergi veriyorsun… neyle ödüyorsun bu faturaları? Kazancınla ödüyorsun. Demek ki sen hala vergi ödemeye devam ediyorsun. Bizim bir çağrımız daha var: Bütün temel ihtiyaçlar… yeme, içme, giyinme, barınma, haberleşme… bunlar vergilerden arındırılmalıdır. Açtan vergi alınır mı? Alıyorlar, dilenciden vergi alınır mı Türkiye'de alınıyor. Dilenciliği meslek haline getirip servet biriktirenden bahsetmiyorum. Sadece karnını doyurmak için dilenerek para alan biri bir lokantaya gidip yemek yese o adamdan yediği yemek parasıyla birlikte vergi de alınıyor. Oysa o adam karnını doyurmak için dilendi, o açtan da vergi alınır mı? Ama Alınıyor. Bu nedenle maliye politikalarının değişmesi lazım." diye konuştu. "Kardeşliğin edebiyatı yapılıyor ama hukuku yerine getirilmiyor" Katılımcılara hitabının ardından halkın sorularını yanıtlayan Yapıcıoğlu, HÜDA PAR'ın Kürd sorununa bakışı nedir? sorusuna şöyle cevap verdi: "Kürd sorununun adalet temelinde çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu memlekette yaşayan Kürdler, daha Türklerin dedeleri Orta Asya'dan buraya gelmeden önce dedelerimiz buradaydı. Binlerce yıldır bu topraktalar. Yani bu toprağın asli unsurudur. Osmanlının dağılmasından sonra Osmanlının bakiyesi topraklar üzerinden yeni bir devlet kurulduğunda Lozan'da görüşmeler oldu. Oraya bir heyet gitti. Kürdlere dediler ki 'Sizden temsilciler gelmeyecek mi?' Kürdler adına konuşanlar oraya telgraf çekerek 'Oradaki heyet bizi de temsil ediyor.' dediler. Niye? Çünkü birlikte bir devlet kurulacak. Kürdler aynı zamanda bu devletin asli kurucusudur. Dolayısıyla Anayasa'da bir kavmin ismine atıf yapmayın, eğer yapacaksanız, o zaman deyin ki Türklerle Kürdler bu devleti birlikte kurmuşlardır, ikisi de bu devletin sahibidirler, öyle söyleyin. Ya onu kaldırın ya da bunu da ekleyin. Biz eşit vatandaşlık olsun istiyoruz. Evet gerçekten eşitlik olsun, gerçekten kardeşlik olsun. Kardeşliğin edebiyatı yapılıyor ama hukuku yerine getirilmiyor. Mesele; hukuku yerine getirilmeyen bu nedenle de bozulan bir kardeşlik meselesidir. Evet biz kardeşiz ama kardeşliğin bozulmaması için de onun hukukunun yerine getirilmesi lazım." Ana dilde eğitimle ilgili de soruya da yanıt veren Yapıcıoğlu, ana dilde eğitimin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Yapıcıoğlu, "Ana dilde eğitimin önündeki engeller kaldırılsın diyoruz, ama Anayasada bir engel var. Anayasaya göre Türkçeden başka hiçbir dil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına anadilleri olarak öğretilemez. Okullarda seçmeli dersler var. Yaşayan diller… ben sana anadilini öğretiyorum demiyor niye çünkü anayasal engel var, yasaktır. Sen bir vatandaşa Kürdçe senin anadilindir diyemiyorsun. Anayasal olarak diyemiyorsun. Sadece anadildeki eğitimin önündeki engeller kaldırılsa ciddi bir mesafe alınır. Bunu söylüyoruz, sesimiz duyulur mu? Bilmiyorum. Ama herhalde oy oranımız yükselirse sesimiz biraz daha fazla olur." dedi. Eğitimdeki plansızlık işsiz ile işvereni bir araya getiremiyor Bir öğrencinin sınav sistemi ve eğitimle alakalı sorusu üzerine Yapıcıoğlu, şöyle konuştu: "12 sene zorunlu eğitim alan bir kişi 7 yaşında başlamışsa 19 yaşına kadar harcadığı bütün emek birkaç saatlik 2 sınavla ölçülüyor. Bu doğru bir şey değil. Eğitimde fırsat eşitliği var mı? Yok! Buradaki eğitimin kalitesi ile büyükşehirdeki eğitimin kalitesi aynı mı? değil! Ama aynı sınava giriliyor. Yazıktır günahtır. Bu tek başına bile bunun adaletsiz olduğunu gösteriyor. Eğitim çok plansız. Bazı branşlarda, insanlar çalıştıracak eleman bulamıyor. Farklı branşlarda çalıştırılacak eleman yok ama piyasada üniversite mezunu bir milyon işsiz dolaşıyor. Üniversiteyi bitirmiş 22-23 yaşındaki bir mühendise sen git kaynakçılığı öğren diyemezsin, kendi branşı da olmazsa iş de yapamıyor. Genç iş yok derken, fabrika sahibi de ben eleman bulamıyorum diyor. Gel çık bu işin içinden. Nasıl çıkacaksın bu işten? Eğitimi planlayarak çıkabilirsin. Hangi alanda kaç elemana ihtiyaç varsa o kadar kontenjan açacaksın, gençleri de yeteneklerine göre bazı sanatlara bazı mesleklere yönlendireceksin." "Zorunlu karma eğitimden vazgeçilmeli" Eğitimdeki başarı oranının düşük olmasının önemli nedenlerinden biri olana karma eğitimden vazgeçilmesi gerektiğini dile getiren Yapıcıoğlu, kız ve erkeklerin ayrı eğitim gördüğü ülkelerde başarı oranlarının daha yüksek olduğu gerçeğini paylaştı. Yapıcıoğlu, "Zorunlu karma eğitimden vaz geçilmesi lazım. Çünkü dünya ölçeğinde yapılan araştırmalarda ortaya konulmuştur ki kız ve erkeklerin birbirlerinden ayrıldığı okullarda başarı oranı yüksektir. Öğrenci kendini daha çok derse veriyor. Ama karışık olan yerlerde, buluğa ermiş gençler karşı cinsin dikkatini çekmek için dersten çok öbür tarafa bakıyor. Bu işin maddi tarafı bir de manevi boyutu var. Gençler ifsat oluyor. Bir sınıfın içerisinde birisi bir ahlaksızlık yapar, o genç dimağlar ondan hızlı bir şekilde etkilenebilir, bir tane bozuk öğrenci olsa o kötü ahlakını sınıfın yarısına bulaştırabilir. Bu tehlikelerin önüne geçmek için zorunlu karma eğitime son verilmesi lazım. Eğer birisi çocuğum karma eğitim görsün diyor, birisi de çocuğum ayrı okulda okusun diyorsa o zaman yeterince okul açmak lazım. Eğer küçük bir yer ise kız ve erkekleri ayrı yapacak öğretmeni nereden bulayım diyorlarsa o zaman kızların sınıfı ayrı, erkeklerin sınıfı ayrı olsun. Bizim çözümümüz budur." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Van Valisi Ozan Balcı, 693 mahalle muhtarı ile bir araya gelerek "Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var" projesi ve faizsiz koyun desteğinin detaylarını anlattı.
Devamı 2 gün önce
Uygulama otelinin konferans salonunda düzenlenen toplantıya Vali Ozan Balcı, Ak Parti Van Milletvekilleri Osman Nuri Gülaçar, İrfan Kartal, Abdullahat Arvas, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Fatih Çelikel, Daire başkanları kurum müdürleri ve muhtarlar katıldı. Toplantıda konuşan Vali Ozan Balcı, muhtarların kendileri için çok önemli olduğunu belirterek koyun projesinde de muhtarlara büyük sorumluluk düştüğünü ifade etti. Muhtarların devlet ile vatandaş arasındaki köprü olduğunu vurgulayan Vali Ozan Balcı, şöyle konuştu: "Muhtarlar bizim köylerdeki, mahallelerdeki gözümüz, kulağımız, elimiz, ayağımız. Devletle, millet arasındaki köprüdür. Devletin tüm potansiyeli, imkânlarını millete hizmet için kullanmak isteyen bir aileyiz. Van'ı seviyoruz. Yılmadan yorulmadan banane demeden, problem üretmeden, aşkla, şevkle, canla, başla Vanlı hemşerilerimizin yaşamlarına dokunacağız. Van'a hizmet etmek hepimiz için bir şereftir." dedi. "Hedefimiz bir yılda 10 bin aileye toplam 1 milyon koyun dağıtmak" Van Valisi Ozan Balcı Çiftçilere yönelik başlatmış oldukları faizsiz kredi imkanını muhtarlara anlatan Vali Ozan Balcı, "Şu an çiftçilerimize yönelik başlatmış olduğumuz koyun projemiz ile sıfır faizli, 1 yıl ödemesiz, çiftçimizin tercihine göre 7 veya 5 yıl vadeli kredi imkânı sunuyoruz. Tek şart bankanın kara listesinde olmamak. 2 kefil ile 200 bin liraya kadar sıfır faiz, 200 bin liradan fazla olunca da yüzde 3 veya 4 faiz uygulanacaktır. Bu projeyi köylümüze siz muhtarlarımızın anlatması gerekmektedir. Hedefimiz 10 bin aileye 100'er koyunla 1 milyon koyun vermek. Bu projeyi çok önemsiyorum. Çiftçilerimizin krediyle aldıkları koyunla herhangi bir hak kayıpları olmayacaktır. Koyunları biz değil, siz kendiniz alacaksınız. 6 ile 24 aylık koyun olacak. Siz kendiniz koyunu bulup veterinerlerimize bildireceksiniz. Veterinerlerimiz bankaya, uygundur raporu verdikten sonra paranız yatacak. Koyunlar sigortalı ve kulağında küpesi olacak. Ayrıca bu projeden yararlanan hemşerilerimizin veterinerlik hizmetlerini de biz Büyükşehir Belediyesinden karşılayacağız. Ayrıca çiftçilerimizin arazide hayvanlarını sulamak için kullandığı sıvatların kurulumları da devam edecek. Gölgelik desteklerimiz de olacak. Tarımsal sulamalarını da biz yapacağız. Hiçbir çiftçimizin kafasında bir tereddüt olmasın. Bu projeyle şuan 3 milyon olan koyun sayımız 5 yıl sonra 8 milyon olacaktır. Bu projede ilk 100'e giren köylerimize de ödül olarak hizmette öncelik vereceğimizi belirtmek istiyorum." dedi. Mahallelerin içme suyu ile alakalı sorunlarına da değinen Vali Ozan Balcı, "Öncelikle cazibeli sular halledilecek. Cazibeli isale hattı yoksa sondaj sistemlere geçilecek. İlla ki eksiğimiz vardır. Bu da teknik sorunlardır. Bunu belirtmek istiyorum ki içme suyu sıkıntımız yok. Ufak tefek sorunların da 1 yıl içerisinde tamamını bitireceğiz. Bu noktada da muhtarlarımız işi takip edecektir. Vatandaşlarımıza sağlıklı su içireceğiz" ifadelerini kullandı. Tarım ve hayvancılığa çok önem verdiğine dikkat çeken Vali Ozan Balcı, şunları söyledi: "Mahallelerimizde meyve fidesi desteklerimiz olacak. Hangi bölgede ne meyve yetişiyorsa o bölgedeki muhtarımız taleplerini ilçe tarım müdürlüklerine iletecek. Meyve dikilecek yerlere meyve dikeceğiz. Çok cüzi bir fiyat ile meyve fidelerini dağıtacağız. Meyvelerimizin bir kısmını sonbahar da bir kısmını da ilkbaharda dikeceğiz. Bunların yanında arıcılığa da desteklerimiz olacak. Sonbahar döneminde yaklaşık 50 milyon TL değerinde sertifikalı tohum desteğimiz olacak. Bunun da yüzde 25'ini siz katkı payı olarak vereceksiniz. Biz de devlet olarak yüzde 75'ini karşılayacağız. Bu projeden de yaklaşık 10 bin çiftimizin faydalanmasını hedefliyoruz. Kırsal hizmetlerde de tarımsal çalışmalarımız devam edecektir. Vatandaşımızın hayır duası bizimle olsun, bu bize en büyük gücü verir'' Milletvekillerinin de birer konuşma yaptığı toplantı, çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.(İLKHA)
Memleket gezileri kapsamında Van'a gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Muradiye ilçesinde halkla bir araya geldi.
Devamı 3 gün önce
Van'da ki programı kapsamında bugün, kentteki radyoların ortak canlı yayınına katılan Yapıcıoğlu, ardından Muradiye ilçesine bağlı Ünseli Mahallesi'ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Açık alanda halkla buluşma gerçekleştiren Yapıcıoğlu, burada toplanan insanlara bir konuşma gerçekleştirdi. Siyasette en çok şikayetçi oldukları konulardan birinin siyasetin sert üslubu olduğunu dile getiren Yapıcıoğlu, siyasete bakış açılarını özetle anlattı. video "Doğrulara el birliğiyle sahip çıkıp destek verirsek hep beraber kazanırız" "Maalesef bizim memleketimizde siyasetin dili çok serttir. Siyaset yapmamın muhalefet etmenin üslubu bize biraz terstir." diyen Yapıcıoğlu, muhalefet ve iktidar arasında cereyan eden siyasi üslubu şöyle anlattı: "Bir parti eğer iktidarda ise o çok doğru bir şey yapsa da muhalefetteki diyor ki 'Ben muhalefetim ve onu eleştiririm. Ya da tam tersi… muhalefetteki bir parti çok haklı bir eleştiri, haklı bir tepki gösterse iktidardaki diyor ki 'O ki muhalefet söylemiş at çöpe gitsin.!' Böyle olmamalı… Eğer hepimiz, bütün siyasi partiler, bütün ehli siyaset ya da onların peşinden gidenler şu noktada anlaşabilsek; biz doğruya doğru, eğriye eğri, yanlışa yanlış diyebilsek bu hepimiz için daha iyi olacaktır. Hiçbirimiz yanılmaz değiliz. Her birimiz yanlış yapabiliriz. Bir kişinin doksan dokuz doğrusu, bir tane yanlışı olabilir, bir başkasının 50 doğrusu 50 yanlışı olabilir ya da birisi 20 doğruyla beraber 80 yanlış yapabilir. Beşeriz… bana göre doğru sana göre yanlış olabilir, sana göre doğru olan benim gözümle baktığında yanlış görülebilir. Problem değil bu. Ama herkes şunu bilmeli ki hiç kimse yüzde yüz haklı değildir, hiç kimse yüzde yüz doğru değildir. En doğru zannettiğin insan yanlış yapabilir en yanlış zannettiğin bir insan bazen doğruyu söyleyebilir. Öyleyse biz bu konuda ittifak içerisinde olursak, biz doğrulara, biz hakka-hakikate el birliğiyle sahip çıkıp destek verirsek inşallah hep beraber kazanırız. Doğruyu kim söylerse söylesin; doğru doğrudur. Yanlış bir adam da doğruyu söylerse o doğru değerinden bir şey kaybetmez." "Eleştiride insaf ehli olmak lazım" İktidar ve muhalefet partileri ya da onların takipçilerinin birbirlerinin doğrularına karşı ön yargılı davrandığına işaret eden Yapıcıoğlu, her iki tarafın da bu konuda yanlış davrandığına vurgu yaptı. Eleştiride hem muhalefeti hem de iktidar sahiplerini insaflı olmaya davet eden Yapıcıoğlu, "İktidara sorsan memlekette aslında çok sıkıntı yok, muhalefet her şeyi çok abartıyor. Muhalefete sorsan hükümetin doğru yaptığı hiçbir şey yok her şey kökten yanlıştır. Malumunuz, şu son dönemde ekonomik sıkıntılar var… iktidara yakın bir gazeteci ya da bir yorumcu, bir ilim adamı konuştuğunda 'Siz ekonomiden çok şikâyet ediyorsunuz ama şimdi dünyada bir sıkıntı var, Türkiye'den kaynaklı değildir, her tarafta sıkıntı var.' diyor. Muhalif birisine sorarsan, 'Eğer Cumhurbaşkanlığı Sistemi olmasaydı, Başkanlık Sistemi olmasaydı, Parlamenter Sistem olsaydı hiç bu sıkıntılar çıkmayacaktı.' diyor. Bu ikisi de doğru değil! İkisinde de belki bazı hakikat payları olabilir ama insaf ehli olmak lazım. Eğriye eğri doğruya doğru." demek gerektiğini söyledi. "Memlekette doğru yapan insanların sayısı artarsa bütün memleket kazanır" Halkla buluşmalarının gayesini anlatan Yapıcıoğlu, mevcut sıkıntıları halkın gözünden bakarak gözlemlemek istediklerini kaydetti. Halkın gözünden memleketin halini görmek için il il dolaştıklarına işaret eden Yapıcıoğlu, siyasetteki yapıcı anlayışlarını şöyle anlattı: "Şimdi bazı sıkıntılar var. Sadece şu veya bu partiyi eleştireceğiz diye bir şeyi olduğundan farklı görmeyelim, göstermeyelim diye o sıkıntılara halkın gözüyle bakmak istiyoruz. İşin hakikati nedir, doğrudan doğruyu onu öğrenelim, hakikati ortaya koyalım, herkesin hakkını teslim edelim istiyoruz. Yanlışı da net çizgilerle tespit edip ortaya koyalım ki o yanlışı yapanlar kendilerini düzeltme konusunda istekli olsunlar. Kim yanlışından dönerse bu kârdır. A partisi, b partisi, c partisi iktidar ya da muhalefet fark etmez; memur, bürokrat, işçi, köylü kim olursa olsun neticede memlekette doğru yapan insanların, haktan hakikatten yana olan insanların sayısı artarsa bütün memleket kazanır." Konuşmasının ardından mahalleliyi dinleyen Yapıcıoğlu, vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Yapıcıoğlu'nun Van temaslarının yarın da devam edeceği belirtildi. (İLKHA)
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, çeşitli programlara katılmak, partisinin il ve ilçe teşkilatları ile bir araya gelmek ve bir dizi ziyaretler gerçekleştirmek üzere Van'a geldi.
Devamı 3 gün önce
Bu kapsamda dün partisinin il ve ilçe teşkilat üyeleriyle bir araya gelen Yapıcıoğlu, bugün çeşitli ziyaretler ve toplantılar gerçekleştiren Yapıcıoğlu, öğle saatlerinde kentte yayın yapan 4 radyonun ortak yayınında dünya ve ülke gündemi ile ilgili kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Serhad FM, Radyo M, Van FM ve İlaç Radyo'nun ortak yayınına katılan Yapıcıoğlu, ekonomiden siyasi ittifaklara kadar birçok konuya değindi. Konuşmasına HÜDA PAR'ın kuruluş amacına ve izlediği siyaset hakkında bilgi veren Yapıcıoğlu, HÜDA PAR'ın, Allah'ın razı olacağı bir siyaset tarzını benimsediğini, Allah'ın rızasını kazanmak için halka hizmet etmeyi kendilerine hedef edinen bir parti olduğunu söyledi. Belediyelerde son zamanlarda çok fazla israf yapıldığına değinen Yapıcıoğlu, halkı Müslüman olan bir memlekette, dini hassasiyetleri olan ve ahlaki bozulmadan şikâyet eden, insanların oyları ile iktidara gelmiş olan kişiler tarafından ifsat edici ve israfla yapılan konserlerin acı verici olduğunu söyledi. Çiftçilerin çok değerli bir hazine olarak görüp korunması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, zarar edeceğini düşünen çiftçinin toprağı sürmeyi bırakacağını ve gıda maddelerinin daha da pahalanmasına yol açacağına dikkat çekti. İptal edilen KPSS'ye de değinen Yapıcıoğlu, sürecin şeffaf ve adalet çerçevesinde ele alınması ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini söyledi. KYK'lılar hakkında da konuşan Yapıcıoğlu, bir kişinin hükmen suçlu olduğu sabit değilse beraat-ı zimmetin asıl olduğunu, bir kişinin suçlu olduğu kesin değilse o kişiye suçlu muamelesinin yapılmaması gerektiğini söyledi. EYT'lilerin mağduriyetlerine dikkat çeken Yapıcıoğlu, bu mağduriyetlerin giderilmesi için yetkililerin adım atması gerektiğine işaret etti. Konuşmasında, siyasi ittifaklara da değinen Yapıcıoğlu, mevcut sistemde partilerin mevcut cumhurbaşkanı adayını seçtirmek için siyasi partilerle ittifak kurmak zorunda olduğuna vurgu yaptı. Seçim barajından dolayı siyasi partilerin kendilerini bir siyasi ittifak çatısı altına girme ihtiyacı hissettiklerini ifade eden Yapıcıoğlu, HÜDA PAR olarak kendilerini inkâr edecek herhangi bir siyasi ittifak içinde yer almayacaklarını söyledi. Son olarak, Van'ın büyük bir köy görünümünde olduğunu belirten Yapıcıoğlu, Van'a kıymet veren, adalet temelinde her bir soruna eğilen ve onları çözmeye çalışan kadroların gelmesi ile Van'ın mevcut sorunlarının çözüleceğini dile getirdi. (İLKHA)